İntravenöz Vitamin ve Mineral Terapi Nedir?
İntravenöz terapi (IV terapi), kan dolaşımına doğrudan infüzyon ile, besinleri vücut doku ve hücrelerine iletmenin güvenli ve etkin bir yoludur. IV terapi, oral yolla sağlanamayan kan konsantrasyonlarını alarak, düşük besin seviyelerinin düzeltilmesine yardımcı olur. Vücut tarafından hemen farkedildiğinden, vitamin ve minerallerin oral dozlarında görülebilecek ishal, mide yanması vs. gibi potansiyel yan etkiler olmaz.
İntravenöz Vitamin ve Mineral Terapi nasıl yapılır?
İntravenöz terapi, vitamin ve mineral solüsyonlarının koldaki damarlara enjekte edilmesini kapsar. Damara yapılan direkt enjeksiyon, güçlü bir sevk ve emilim sağlar. Vitamin ya da besinlerin oral yolla tüketimi, hücrelere sadece %10-25 gibi bir yarar sağlarken, IV terapi, %100’lük bir yarar sağlar. İntravenöz sistem, kronik hastalıklar ve/veya sorunlu gastrointestinal sisteme sahip insanlarda özellikle önemlidir. Besinleri absorbe etmede sorun yaşayanlar, kronik yorgunluk tanısı konmuş olanlar, fibromiyalji, bağışıklık eksiklikleri ve diğer kronik rahatsızlıklar, bu tarz bir terapiye en çok gereksinimi olan hastalar arasında sayılabilir.
Amino asitler proteinlerin yapı taşlarını oluşturan moleküllerdir. Amino asitler; metabolik denge, atık enerji iletimi ve hareketi, enerji üretimi, hücresel sinyal, hücresel iletişim ve bağışıklık destek ve aktivasyonu da dahil olmak üzere pek çok işlev için önemlidir. Tedavi sırasında, IV yoluyla hastalara, gerekli amino asitler ve tamamlayıcı amino asit formülasyonu zerk edilir. Bu tedavi yöntemi, hastalığın varlığı ya da ilaç alımı yüzünden bağırsak emiliminde bir hasar olmadan, tüm aminoasitlerin doğrudan dolaşım sistemine girmesini garantiler.
İntravenöz magnezyumun, kalp krizi sonrası hayatta kalma oranını yükselttiği görülmüştür. Aritmiyi düzenlediği, kan basıncını düşürdüğü, ve ve bloke koroner arterler için stent uygulanan hastalarda, sonuçları iyileştirdiği de görülmüştür.
Astım, KOAH ve kronik bronşit hastalarının bu tedaviden yararlanmasının sebebi, IV magnezyumun, hastalıklarla ilişkisi olan spastik bronş tüplerini rahatlatmasıdır. Bu tedavi aynı zamanda, retinopati ( göz zedelenmesi) sorunu yaşayan diyabet hastaları için önemli ve yararlıdır, ve ensülin duyarlılığını geliştirir.
Yüksek dozlarda C vitamini terapisi de belirli kanser vakalarınıda kullanılmış ve, gelişmiş yaşam kalitesi ile, tümör ölümü gibi bir aralıkta, pozitif sonuçlar bulgulanmıştır. C vitaminini konu alan bir çok çalışma vardır ve doku kültüründe kanser üzerinde etkilidir. Kansere karşı doku kültüründe, C vitamini konsantrasyonları kullanabilmek, sadece intravenöz terapi ile mümkündür. 2008 yılında “the Journal of the National Academy of Sciences”da yayınlanan bir çalışma, bu yönde yapılan yüksek intravenöz düzeylerinin tümör volümünü %41-53 oranında azalttığını ortaya koymuştur. Bu da her IV kullanımının 60-75 gram (65000 – 75000 mg) dolaylarında olmasını gerektirir. Aynı zamanda yüksek dozdaki C vitamini terapisi, kemoterapi süresince yaşanan yorgunluk, bulantı, ağrı ve iştahsızlığı da büyük ölçüde azaltmaktadır. Kanser hücrelerini öldürebilmek için C vitamini düzeyinin, litrede, 1.000 – 5.000 mikromol olması gerekir. “Canadian Medical Association Journal”da yayınlanan bulgulara göre, kandaki C vitamini konsantrasyonunu etkin bir düzeye çıkarabilmenin tek yolunun, vitamini intrevenöz yolla zerk edilmesidir. Kan düzeyleri 10-15 mg/dL civarında olduğunda, C vitamininin anti-viral etkileri görülür. Bu düzeye oral yolla değil de ancak, damar yoluyla ulaşılabilinir. Oral yol, kan düzeylerini, ancak 1.2-4.0 mg/dL y çıkarırken, bu oran, IV’de, 50-90 mg/dL’dir. IV C vitamini aynı zamanda Centre for Advanced Medicine’da yayınlanan bir makalede açıklandığı gibi, genellikle domuz gribi olarak adlandırılan, yaşamı tehdit eden H1N1 gribini başarıyla tedavi etmiştir. Bu hastalığa sahip 56 yaşında Yeni Zellandalı bir hasta, total solunum yetmezliği geliştirmiş ve hastane en sonunda ailenin de isteğiyle IV C vitaminine başvurmuştur.
Hastaya 9 gün boyunca C vitamini terapisi uygulanmış, ve terapi, gelişmiş akciğer fonksiyonu ile sonlanmıştır. Sonrasında ise, dışarıdan oksijen desteğine gerek dahi kalmamıştır. University of Maryland Medical Center’in raporuna göre, yüksek dozlardaki intravenöz C vitamini terapisi, Hepatit C tedavisinde kullanılabilir. İn Vitro’da 88 mg/dL konsantrasyonundaki C vitamini mediumda bulunan histamini %72 oranında yok etmiştir. Muhtemelen bu sebepten dolayı genellikle IV C vitamini alerji ve astım tedavisinde etkilidir. İntravenöz C vitamini, ciddi görüş kaybına sebep olabilecek optik sinir enflamasyonu olan optik nevrit tedavisinde kullanılmıştır.
Japonya’daki Kitasato University’de 1996 yılında yapılan bir araştırma, yüksek dozdaki İntravenöz C vitamininin, görüşü geliştirdiğini bulgulamıştır. Aynı zamanda, B vitamini ve oral kortikosteroid ya da oral B 12 vitamini de etkilidir.
Migren IV “kokteyl”, akut ve sonrası migren ataklarını rahatlatmak için, magnezyum, riboflavin, ve diğer önemli besin konsantrasyonlarını içerir. IV tedavi, sadece başka tedaviye yanıt vermeyen migren vakalarında kullanılır.
İntravenöz vitamin ve mineral terapisi, 1970’lerde, Johns Hopkins University’de doktorluk yapan John Meyer tarafından geliştirilmiştir. Söz konusu “Kokteyl”, kronik yorgunluk, fibromiyalji, depresyon, kas spazmı, astım, ürtiker, konjestif kalp yetmezliği, anjin (göğüs ağrısı), enfeksiyonlar, ve senil demans’da endikedir.
Myers Cocktail Terapi, 1970’lerde özgün anlamda, Maryland’lı bir doktor olan John Myers tarafından geliştirilmiştir. Formül, yorgunluk sorunu ve genel sağlık fonksiyonunu iyilştirmek üzere tasarlanmıştır. İçeriğinde C vitamini, B vitaminleri (B5, B6 ve B12), B kompleks,
kalsiyum, magnezyum ve iz mineralleri vardır.
IV besin terapisi, karaciğer tedavisi ve detoksifikasyonda kullanılmaktadır. İçeriğinde, glutatyon, ALA, hepar compositum ve yüksek doz C vitamini vardır. Silymarin, ya da boğa dikeni, bir çok yararlı içeriğe sahip bir bitkidir. En önemli yararı ise hasar görmüş karaciğer hücrelerinin onarımı üzerinedir. İntravenöz
infüzyon, yükselmiş karaciğer enzimi olan hastalar, hepatit, siroz, hepar compositum karaciğer yağlanması ve karaciğer kanserinde etkilidir.
İntravenöz besin terapisi, astım, KOAH, zatüre, solunum enfeksiyonları ve alerjilerde kullanılır. İçeriğinde, C vitamini, magnezyum, muoza compositum, and pyridoksin vardır.
Êtes-vous prêt pour le traitement ?
Nous sommes fiers de pouvoir vous fournir des services de santé et d’améliorer votre qualité de vie dans notre clinique de neurochirurgie et de douleur d’Istanbul. Vous pouvez nous contacter à tout moment pour toutes vos questions concernant le système neurologique via WhatsApp ou en remplissant le formulaire ci-dessous.
Retrouvez-nous sur la carte
Envoyez-nous un e-mail
Appeler : +90 (530) 915 69 68